Epilepsi (Sara Hastalığı)

Epilepsi (Sara Hastalığı):

Beyinde sinir hücre aktivitesinin bozulması sebebiyle gelişen, tekrarlayan nöbetlerin görüldüğü bir merkezi sinir sistemi bozukluğudur. Epilepsi hastalığı sıklıkla idiopatiktir (nedeni bilinmez). Fakat malformasyonlar, inme, tümörler semptomatik epilepsiye neden olabilir. Epilepsi dünya nüfunun yaklaşık % 1’ini etkileyen bir hastalıktır. Hastalık erkek ve kadınlarda ırk ayrımı olmaksızın eşit olarak görülmektedir. Epilepsi nöbetleri herhangibir yaşta ortaya çıkabilir ama sıklıkla en gençler ile en yaşlılar etkilenir. Nöbet belirtileri değişkenlik gösterir. Bazı insanlarda nöbet sırasında birkaç saniye boş boş bakma görülebilirken diğerlerinde kol veya bacaklarda tekrarlayan seğirmeler görülebilir. Epilepsi nöbetlerinin çok çeşitleri mevcuttur. Fakat temelde nöbetler iki şekildedir. Parsiyel (yani beyinde bir bölge ile sınırlı başlayan nöbetler) ve jeneralize (beyinde yaygın olarak başlayanlar). Yaygın başlangıç daha kötü ve şiddetli bir nöbet anlamına gelmez. Buradaki gruplama sadece nöbeti oluşturan nedenin farklılığı ile bağlantılıdır. Nöbet anında yaşananlar (nöbet belirtileri)beyin aktivitesindeki değişikliğin nereden başladığına ve ne kadar hızlı yayıldığına bağlıdır. Parsiyel nöbetler adından da anlaşılacağı gibi beynin bir ksımından başlarlar. Elektriksel deşarj ya o bölgede kalır ya da beynin diğer bölgelerine yayılma gösterir. Jeneralize nöbetler (tonik-klonik, absans ve miyoklonik gibi çeşitleri vardır) tüm beyne yayılırlar.

Tedavi:

İlaç tedavisi ve cerrahi tedavi olarak iki tiptedir.

İlaç Tedavisi: Tedavide amaç semptomları, nöbetleri durdurmaya yöneliktir. Kullanılan ilaç sınıfı antikonvülsanlar ya da antiepileptik ilaçlar olarak adlandırılır. Antikonvülsan ilaçların devamlı kullanımı gerekebilir, fakat febril nöbetler ya da alkol yoksunluğuna bağlı nöbetler gibi bazı durumlarda, nöbetler tekrarlamadığında antikonvülsan ilaç tedavisi devamlılığı gereklilik göstermeyebilir.

Tek bir ilaç tüm nöbet tiplerinde kontrol sağlamaz ve farklı hastalar için farklı ilaçlar gerekebilir. İlaç seçimi nöbet tipine göre değişebilir.    

Cerrahi Tedavi:

Başlıca iki tipte epilepsi cerrahisi tipi vardır. İlki ve tercih edileni epileptik odağın kendisinin kaldırılmasıdır (rezektif cerrahi).  Diğeri ise nöbet yayılım yollarının kesilmesi yoluyla nöbetlerin yayılmasını, sıklık ve şiddetini azaltmaya yönelik olan cerrahi yöntemdir (palyatif cerrahi). 

Nöbetlerin tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik olan rezektif cerrahi yöntemleri parsiyel başlangıçlı nöbetleri olan yani nöbetleri belli bir odaktan başlayan hastalara uygulanır. Yukarıda bahsedildiği gibi bu hastalar yeterli sayı, doz ve sürede ilaç kullandıktan sonra dirençli olduğu ispatlanan yaşam kalitesi düşük hastalardır. Epileptik odak beynin tek tarafında ve nispeten zararsız yerinde ise yani ameliyattan sonra hareket kabiliyeti, bellek, konuşma görme gibi önemli bilişsel fonksiyonları sağlamayacaksa çok gecikmeden cerrahi yöntem belirlenmelidir. Bu karar ancak cerrahi öncesi yapılacak incelemeler sonrası verilebilir cerrahi operasyon öncesinde nöroloji uzmanı, beyin cerrahisi uzmanı, radyoloji ve nöropsikoloji, psikiyatri uzmanlarından kurulu bir ekip tarafından uygulanan testler sonucu hastanın bu tip cerrahiye uygun olup olmadığına karar verilir.

Kaynaklar:

The Merck manual

www.mayoclinic.com

Türk Epilepsi ie Savaş Derneği Web sitesi

Epilepsi

İki çeşit epileptik bozukluk vardır: Ateşli bir hastalık sırasında ya da kafa travmasından sonra görülen nöbetler gibi, izole, tekrarlamayan ataklar ve serebral nöronlarda aşırı elektriksel deşarjın olduğu, kısa süreli bilinç değişikliği, motor aktivite, duyusal belirtiler ya da uygunsuz davranışlarla nitelenen, tekrarlayıcı bir beyinsel fonksiyon bozukluğu olan epilepsi..

Yeterli uyaran verildiğinde(örn. Hipoksi, hipoglisemi), normal beyinde bile aşırı deşarj oluşarak konvülsiyona neden olabilir.  Epileptik hastalarda, nöbetler nadiren ses, ışık, dokunma gibi dış faktörlerle uyarılma sonucunda ortaya çıkar.

Nedenleri, Semptomları ve Belirtileri:

Nöbetler çeşitli beyinsel ya da sistemik bozukluklara bağlı fokal ya da jeneralize korteks bozukluğu sonucunda oluşurlar. Epilepsi nedensel olarak semptomatik ve idiopatik olarak sınıflandırılabilir. Semptomatik terimi belirlenebilen olası bir nedenin bulunduğuna işaret eder; bu durumda spesifik bir tedavi kürü ile altta yatan nedenin ortadan kaldırılması denenebilir. İdiopatik terimi altta yatan belirlenebilir bir nedenin bulunmadığı durumlar için kullanılır.

Belirtiler parsiyel (kısmi) ya da jeneralize olarak sınıflandırılabilen nöbet tipine bağlıdır. Parsiyel nöbetlerde aşırı nöronal deşarj, beyin korteksinin bir bölümüne sınırlı kalır. Jeneralize nöbetlerde, deşarj çift taraflıdır ve yaygın olarak tüm kortekse dağılır.

Auralar; kompleks parsiyel ya da jeneralize tonik klonik nöbetlerden hemen önce görülen ve nöbetin başlangıcını temsil eden duyusal ya da psişik belirtilerdir. Nöbetin ardından derin uyku, baş ağrısı, konfüzyon ve kas ağrısı ile nitelenen bir postiktal durum ortaya çıkabilir.

Basit parsiyel nöbetler, bilinç kaybı olmadan ortaya çıkan motor, duyusal ya da psikomotor olgular şeklindedir. Jacksonian nöbetlerde, fokal motor semptomlar bir elde başlar ve daha sonra yayılarak yukarı doğru ilerler. Kompleks parsiyel nöbetlerde, 1-2 dakika süreyle hastanın çevreyle ilişkisi kaybolur. Hasta önce boş bakarak otomatik, amaçsız hareketler yapar, anlamsız sesler çıkarır ve önerilere direnç gösterir. Mental şaşkınlık atağın motor belirtileri kaybolduktan sonra 1-2 dakika daha devam eder. Bu nöbetler herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir.

Temporal lob epilepsisi olan hastalarda, nöbetler arasındaki dönemlerde piskiyatrik bozukluk insidansı, toplum geneline göre daha yüksektir.

Jeneralize nöbetlerde, başlangıçtan itibaren bilinç ve motor işlev kaybı olabilir. Bu tür ataklar genellikle genetik ya da metabolik bir nedene bağlıdır. Jeneralize nöbet tipleri infantil spazmlar ve absans, tonik-klonik, atonik ve miyoklonik nöbetleri içerir.

Jeneralize tonik-klonik nöbetler, tipik olarak bir haykırma ile başlar; bunu bilinç kaybı ve düşme izler, daha sonra ekstremite, gövde ve baş kaslarında tonik ardından klonik kasılmalar oluşur. Üriner inkontinans görülebilir.

Atonik nöbetler, çocuklarda oluşan kısa, primer jeneralize nöbetlerdir. Kas tonusu ve bilinç tamamen kaybolur. Çocuk düşer ya da yere çöker.

Miyoklonik nöbetler, bir ekstremite, birkaç ekstremite ya da gövdedeki kısa süreli, yıldırım çarpmasına benzer sıçramalardır.

Febril nöbetler, ateşle ilgilidir. Bu nöbetler 3–5 yaşındaki çocuklarda görülebilir.

Status epilepticusda, nöbetler normal nörolojik işlevlerin geri geldiği ara dönemler görülmeksizin art arda oluşur. Jeneralize konvulsif status epilepticus ölümle sonuçlanabilir. Bu durum antikonvülsan ilaçların hızla kesilmesinden kaynaklanabilir. Kompleks parsiyel status epilepticus ya da absans status epilepticusunun tek belirtisi konfüzyon olabilir ve epileptik aktivitenin saptanması için EEG çekilmesi gerekebilir.

Tanı:

İdiopatik epilepsinin semptomatik epilepsiden ayırt edilmesi gerekir. Fokal nöbetler beyinde fokal bir yapısal lezyon bulunduğunu düşündürür; jeneralize nöbetlerin metabolik bir nedene bağlı olma olasılığı daha fazladır. Yenidoğanlarda nöbetin tipi, yapısal ve metabolik nedenler ayrım yapılmasına olanak vermez.

Nöbetlerin sıklığı ve nöbetler arası en uzun ve en kısa zaman kaydedilmelidir. Nöbetler ya da nörolojik bozukluklara ilişkin aile öyküsü önemlidir. Yeni ortaya çıkan nöbetlerle birlikte